Katalanya’nın Bağımsızlığı
VEDAT ATASOY
Yaşam / 16/09/2012 .Radikal Gazetesi
İspanya, zengin Katalonya’dan kolay kolay vazgeçmeyecek. Bu süreçte Katalan halkının en büyük desteği ise Avrupa
Birliği olacak…
Bu hafta İZ TV için hazırladığımız belgesel çekimleri için İspanya’nın özerk Katalan bölgesinin başkenti
Barcelona’daydık. Özellikle 11 Eylül’de orada olmayı istedik, çünkü bu tarih Katalanların milli bayramı.
‘Diada de la İndependencia’ (Bağımsızlık Günü), İspanya’nın bu özerk bölgesinde yaklaşık 100 yıldır bayram
havasında kutlanıyor. 11 Eylül aslında hüzünlü bir tarih. 1714’te binlerce kişinin ölümüne yol açan İspanyollarla
yapılan kanlı savaşın yenilgi tarihi.
Bu acı günü unutmamak için 100 yıldır karnaval havasında kutlanan törenlere bu yıl rekor katılım oldu. Katalan
kaynaklarına göre 3 milyon, İspanyol kaynaklarına göre 1 ila 1.5 milyon kişinin katıldığı törende bu yıl yine Katalan
halkının özgürlük çığlığı vardı. Yaklaşık 300 yıl önce İspanyol hâkimiyetine giren Katalanlar, yenilginin 300. yılı
kutlamalarını gerçekten özgürlük günü olarak kutlamak istiyor. İşte sorun da tam bu noktada başlıyor. Acaba
İspanyollar, Katalanların bu isteğini nasıl karşılayacak?
Katalanlar, tören boyunca ısrarla Katalonya’nın AB’nin yeni üyesi olduğunu haykırdı. Bu, İspanyollarla olası bir
ayrılıkta, Katalanların kimden medet umduğunun da göstergesi.
Gözyaşı ve karnaval Madem oradaydık, size Katalan Bayramı’nı anlatayım biraz. Belki gelecek yıl ya da
Katalanların arzusuna göre esas özgürlük töreninin yapılacağı 2014’te Barcelona’ya gidecek olanlara da rehber
olur!
Anma törenleri, 10 Eylül’ü 11 Eylül’e bağlayan gece başladı. Ülkenin dört bir yanından gelen binlerce Katalan,
ellerinde meşalelerle Barcelona sokaklarında yürüyerek Santa Maria Del Mar Kilisesi’ne geldi. Bu görkemli kilisenin
Katalanlar için özel bir anlamı var. Savaşı kaybeden yüzlerce Katalan, İspanyollar tarafından hemen bu kilisenin20 09 2012 Radikal – Haber, Türkiy e, y aşam, ekonomi, spor, sağlık, sanat, sinema, müzik, DV D, eğitim, kitap, çev …
www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aTy pe=HaberYazdir&A rticleID=1100499
yanı başında öldürülmüş. Şimdi bu alanda, üzerinde hiç sönmeyen bir meşalenin bulunduğu, sade bir anıt duruyor.
Ölenlerin kanlarının oluk oluk aktığını simgelemek için, anıtın bulunduğu meydanın zemini anıta doğru eğimli
biçimde yapılmış.
İşte binlerce Katalan, bu anıta çiçekler bırakarak ve iki gün boyunca her yerde duyduğumuz ‘Els Segadors’ adlı
milli marşlarını okuyarak 11 Eylül törenlerini başlattılar. 11 Eylül 1714’te ölen insanlar, gözyaşları içinde anıldı.
Ertesi gün artık törenin karnaval ve eğlence bölümü başlamıştı. Belgeselimiz için Katalan Birliği’nin yöneticileriyle
görüşmeye gittiğimizde, halk yavaş yavaş toplanmaktaydı. Katalanlar, Rafael Casanova Anıtı’na çiçek bıraktılar,
marşlarını okudular ve İspanyollara mesajlarını ilettiler!
Sarı-kırmızı-mavi sel
Katalanların geleneksel ‘insan kulesi’ bu kez anıta çiçek koymak için yükseldi. Artık her yer sarı-kırmızı-mavili
bayraklar ve kıyafetlerle doluydu. Uzun zamandır bu kadar yoğun milliyetçi sloganları bir arada duymamıştım. Her
köşede İspanyollara karşı yükselen öfkeli sesi duymak mümkündü. Barcelona’nın ve Katalonya’nın her yerinden
oluk oluk akan insanlar Estacio da Francia Meydanı’nda toplandı. Hayatım boyunca bu kadar kalabalığı bir arada
görmemiştim açıkçası. Saat 19.00’da Estacio da Francia’da toplanılmasının en önemli sebebi, bu meydanda
yapılacak olan temsili ‘özgürlük referandumu’ydu. Herkesin elinde üzerinde ‘evet’ yazan yeşil kâğıtlar, neredeyse
her on dakikada bir, kulakları sağır eden bir haykırışla havaya kaldırıldı.
İstanbul’u koparmak gibi
Yıllardır yurtdışında özgürlük adına yapılmış birçok savaşı görüntülemiş ve dünyaya ilk kez haber olarak geçmiş
olan Coşkun Aral’la birlikte bu törenleri izlerken, Katalanların bu bağımsızlık arzusunda haksız olmadığı, ancak
kolay da kazanamayacakları konusunda hemfikirdik. Neden mi? Öncelikle Barcelona, İspanya’nın en büyük ve en
zengin şehri. Türkiye’den İstanbul’u ayırmak gibi bir durum yani bu! Barcelona şu an ekonomik krizin pençesinde
bulunan İspanya’nın ayakta kalan son kalesi. Her yıl milyonlarca turistin akınına uğrayan şehirde neredeyse her şey
ticari bir meta! Ünlü Katalan mimar Antoni Gaudi’nin tramvay altında kaldığı yer bile her gün binlerce turisti
ağırlıyor. Size bir turist önerisi: İki günlük kart alın (30 euro), sınırsız olarak hem şehri gezin hem de seyahat
edin.
Ayrıca İspanya’nın en büyük limanı da Barcelona. General Francisco Franco, bu üniter devletin yıkılmayacağına o
kadar çok inanmış ki, en büyük yatırımını bu şehre yapmış. İspanya’nın dünyaya açılan en önemli kapısı
konumundaki Barcelona, her yıl milyarlarca euroyu sadece limandan kazanıyor. 7/24 yaşayan bu şehir, aynı
zamanda tam bir alışveriş cenneti. Aklınıza gelen her markanın bulunduğu mağazalarının kasalarında kuyruklar
oluşuyor.
İşte bu Barcelona ve Katalonya’nın tamamı bağımsızlık istiyor. Bence çok iyimser bir talep. İspanya’nın 300 yıl
önce savaşarak aldığı toprakları, hem de bu ekonomik krizde, elini kolunu sallayarak terk edeceğini
düşünmüyorum.
Aşırı milliyetçiliğe dikkat!
Törenlerde ve sokaklarda her yerde Katalan ya da Katalonya yazısını ve bayrağını gördüğümüz şehirde yükselen
milliyetçilik, yanında bol bol iyimserlik de getirmiş. Röportaj yaptığımız Katalan Birliği Başkanı Ricard Gene
“Bağımsızlığımızı ne pahasına olursa olsun alacağız” diyor. “Fazla milliyetçi bir tavrınız yok mu? Sonuçta burada
birçok göçmen ve İspanyol da yaşıyor?” sorumuza ise bizim alışık olduğumuz bir cevap veriyor: “Kendini Katalan
hisseden herkese kapımız açık!” Hissetmeyenler için gelecek muamma! Bu ayrımcılığı sokakta da hissetmek
mümkün. Özellikle göçmenler zor koşullarda yaşıyor. Şu ifade çok da yanlış olmaz: Katalonya’da kriz sadece
göçmenleri etkilemiş! Sokaklarda bağımsızlık talep ederken, kıyafetlerine “Bağımsızlık ya da ölüm”, “Katalonya
Katalanlarındır” yazan Katalan dostlarımıza tavsiyem ise bu bağımsızlık yolunda birçok halkın düştüğü aşırı20 09 2012 Radikal – Haber, Türkiy e, y aşam, ekonomi, spor, sağlık, sanat, sinema, müzik, DV D, eğitim, kitap, çev …
www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aTy pe=HaberYazdir&A rticleID=1100499
milliyetçi söylemlerden uzak durmaları. Zira bu, bağımsızlık sürecinde sorunlar yaşatabilir.
İspanya, zengin Katalonya’dan kolay kolay vazgeçmeyecek. Katalan halkının en büyük desteği ise Avrupa Birliği
olacak. Zaten tören boyunca AB, hep sevgiyle, hem de bıktırıcı biçimde defalarca anıldı!
Katalanların özgürlük isteğini kişisel olarak destekliyorum. Ve törenleri izledikten ve ertesi gün yayımlanan
İspanyol ve Katalan gazetelerini okuduktan sonra nedense aklıma rahmetli Necmettin Erbakan’ın meşhur lafı
geliyor (13 Nisan 1994): “Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak; kanlı mı olacak, kansız mı?”