Atatürk’e Diktatör Benzetmesi
Amerika’daki Foreign Policy Dergisi, bıyıklı diktatörler listesinin bir numarasına Atatürk’ü yerleştirdi.
ABD’nin muhazafakar/Cumhuriyetçi çevrelere yakınlığıyla bilinen Foreign Policy dergisi, ‘bıyıklı diktatörler’ başlığıyla ilginç bir liste yayınladı. Charles Homans imzasıyla yayımlanan haberde dünyanın gördüğü büyük diktatörlerden sadece bıyıklı olanları sıraladığını iddia eden dergi, listenin en başına da Atatürk’ü Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesine yükseldiği 1907 yılında çektirdiği bıyıklı bir fotoğrafını koydu.
Haberin girişinde, “Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, bıyığını tıraş etmiş olabilir. Ama dünyayı onun diktatör olmadığına ikna etmek için çok daha fazlası gerekiyor. Foreign Policy, bıyıklı otokratları araştırdı” ifadesi kullanıldı.
İlk sırada Mustafa Kemal Atatürk’e yer verilen listede, Atatürk için “Kayzer” nitelemesinde bulunuldu. Atatürk’ün ilerleyen yıllarda da Türkiye’yi ekonomik ve siyasi liberalleşmeye doğru götürürken bıyığını tamamen kestiği belirtilen listede, “Bu, Türkiye’nin modern bir gelecek için Osmanlı geçmişini geride bırakmasının sembolik bir örneğiydi” denildi.
Açıklamanın devamında ise, günümüz Türkiye’sine atıfta bulunan dergi, Başbakan Erdoğan’ın bıyıklarına değindi:
Ancak Türk bıyığı o kadar kolay ortadan kaybolmadı; sonraki onyıllarda hem boyut hem de önem açısından gelişmeye ve dönüşmeye devam etti. 1970’lerde mors tarzı bıyıklar solcular arasında popüler bir aksesuara dönüştü. 1990’larda alt ve orta sınıfları, tıraşlı şehirli elitlerden ayıran bir sınıf sembolü haline geldi. 2002 yılında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın popülist yaklaşımının bir jesti olarak dudağının üzerinde iktidara geri döndü.
LİSTENİN DİĞER İSİMLERİ
Dergi hazırladığı listenin alt sıralarına da yanlarındaki sıfatlarıyla şu isimler yerleştirdi:
2- Francisco Franco “The Generalísimo”
3- Adolf Hitler “The Hitler”
4- Joseph Stalin “The Cockroach”
5- Saddam Hussein “The Desert Eagle”
6- Robert Mugabe “The Hitler Lite”
7- Aleksandr Lukashenko “The Apparatchik”
8- Bashar al-Assad “The Family Heirloom”
WASHINGTON BÜYÜKELÇİSİ TAN’DAN FOREIGN POLICY DERGİSİNE SERT YANIT
Büyükelçisi Namık Tan, Amerikan Foreign Policy dergisine mektup göndererek, derginin internet sitesinde yayımlanan “bıyıklı diktatörler” konulu listeye Mustafa Kemal Atatürk’ün de dahil edilmesine sert tepki gösterdi.
Tan, mektubunda, modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Hitler, Stalin gibi isimlerle aynı yere konulduğu “Sert üst dudak” başlıklı blogdan duyduğu derin rahatsızlığı dile getirdi. Atatürk’ün başarılarının ve arkasında bıraktığı demokratik mirasın, onu son yüzyılın en büyük vizyoner liderlerinden biri yaptığını kaydeden Tan, Türkiye’nin bugün Atatürk sayesinde Müslüman dünyasında eşsiz bir pozisyona, canlı, laik bir demokrasiye ve gelişen bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladı.
Tan, özellikle de Ortadoğu’daki çarpıcı değişimler karşısında Türkiye’nin ilham kaynağı olarak gösterilmekte olduğu bir dönemde, Atatürk’ü “otokrat” olarak tanımlamanın “çok talihsiz, çirkin ve küstahça” bir davranış olduğunu belirtti.
Bunun yanında tarihi bir şahsiyete, bıyığına bakılarak, aynı kefeye konulamayacağı başka kişilerle aynı kategoride yer vermenin, Foreign Policy’nin bilgiye dayalı tartışmaların yeri olması ve referans kaynağı olarak kullanılması açısından kredibilitesine de hakaret olduğunu kaydeden Tan, “Hiç şüphesiz, ABD halkı da eğer kurucuları ve çağdaş liderleri fiziksel görünümlerine bakılarak benzer bir grubun arasına konulsaydı aynı tepkiyi gösterirdi” ifadesini kullandı.
Tan, derginin yayımladığı blogun, Atatürk’e, Foreign Policy’nin ününe ve yüksek kaliteli habercilikten faydalanabilecek olan kamuoyuna ciddi bir haksızlık oluşturduğunu belirtti.
Radikal Gazetesi 1 Nisan 2011
Dergide Mustafa Kemal Atatürk İle İlgili Çıkan Haber
Mustafa Kemal Ataturk
“The Kaiser”
Nearly every aspect of the father of modern Turkey’s life was freighted with historical significance, and his upper lip was no exception. The soaring mustache Ataturk wore as a young army captain (above, in 1907) was popular in the Ottoman era, modeled on the grooming style of Kaiser Wilhelm II, which reflected the influence of German culture on the Turkish intelligentsia of the period. But by the time Ataturk took office as the autocratic ruler of the new Republic of Turkey in 1923, his mustache had been pared back to a conservative bristle; as he guided Turkey toward economic and political liberalization in the years that followed he shaved it off entirely, as a symbolic example of Turkey leaving behind its Ottoman past in favor of a modern future.
But the Turkish mustache was not so easily vanquished; it continued to advance and retreat, in both size and significance, in the decades that followed. In the 1970s, a walrus-style mustache became a popular accessory among Turkey’s leftists. By the 1990s, it had evolved into a class symbol distinguishing the hirsute lower and middle classes from the clean-shaven urban elite. It returned to power in 2002 atop the lip of current Prime Minister Recep Tayyip Erdogan, a gesture of his populist appeal.
Kaynak: http://www.foreignpolicy.com/articles/2011/03/30/stiff_upper_lip?page=0,0