Ak Parti Neden 350 Milletvekili Çıkaramadı
Mehveş Evin
13.06.2011 Milliyet Gazatesi
350’yi kaybettiren ne oldu?
Sonucu belli olan seçimin en mühim kriteri, Meclis’teki sandalye sayısıydı. Bu açıdan 2011 seçimleri, hangi partinin kazanacağı değil, “sandalye seçimi” olarak literatüre girebilir. AK Parti, üçüncü kez ve bir kez daha oylarını artırarak iktidara geldi. Arzuladığı vekil sayısını yakalayamasa da 330 vekili garantilemiş görünüyor. 350, hatta 367’yi zorlamayı hedefleyen AKP için yine de büyük başarı.
– Güneydoğu’da AK Parti’nin böylesine oy kaybetmesinin nedeni, Başbakan Erdoğan’ın Öcalan’la ilgili yaptığı son açıklama… Kürt açılımından “Kürt sorunu yoktur”a ve nihayet “Ben olsaydım asardım” noktasına gelen Erdoğan, milliyetçi oylara yaptığı son hamleyle belki daha büyük bir zaferi kaçırdı.
– Bu seçimin ikinci büyük kazananı, BDP’nin desteklediği bağımsız adaylar. Ertuğrul Kürkçü’den Leyla Zana’ya, Sırrı Süreyya Önder’den Ahmet Türk’e, sadece Güneydoğu’da değil, büyükşehirlerde de var olduklarını gösterdi. Bağımsız adaylar, önümüzdeki dönemde Meclis’in en çok tartışılan, en sert muhalefetine aday.
CHP hezimeti mi?
– CHP için “hezimet” yorumları yapılmasını ise gereksiz buluyorum. Evet, Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeninin beklediği iddianın karşılığını veremedi. Bu kadar kısa zamanda CHP’nin küçük de olsa yakaladığı artış, ne başarı, ne de başarısızlık… CHP, ne kadar “yeni”lendiğini seçmene gösterme şansını şimdi elde ediyor. Avans denebilir.
– Kaset skandallarının, MHP’nin oy oranındaki düşüşe rağmen ters teptiği ortada. Pek çok seçmenin, sırf barajın altında kalmasın diye MHP’ye oy verdiği konuşuluyor. MHP’nin de acil “yenilenme”ye ihtiyacı var.
– Baraj sıkıntısı, Saadet’i, Has Parti’yi, BBP’yi iyice eritti. 2011 seçimleri, seçmendeki baraj kaygısını ilk kez bu kadar büyük oranda etkiledi.
12 Haziran seçimleri için, Bülent Arınç’ın deyimiyle kısaca “Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor“ diyerek noktayı koyalım…
ÜÇ BÜYÜKLERİN DURUMU
1- AKP NEDEN ZAFER KAZANDI: Ne özgürlük ve demokrasi söylemindeki sorunlar, ne YGS şifre skandalı, ne de sert ve otokrat üslup, AK Parti seçmenini etkiledi. Aksine, sertlik ve milliyetçi-muhafazakâr söylem, daha büyük onay aldı. Temel olarak üç mesele partinin zaferinde etkiliydi: 1. Recep Tayyip Erdoğan’ın karizması ve “dünya” liderliği, 2. Ekonomik büyüme ve istikrarın devamının arzulanması, 3. Sağlık alanındaki hizmetler.
2- CHP NEDEN ÇIKIŞ YAPAMADI: Kılıçdaroğlu, henüz liderlik konusunda tam güven veremedi. Projeler iyi haberdi, ama Türk halkı projeye değil icraata bakıyor. Aile sigortası ve bedelli askerliğin “yapılabilirliği” konusuna bile şüpheyle yaklaşıldı. Çelişkili açıklamaları oldu, parti bir bütün görüntüsünü veremedi, Kürt sorununda net değildi, Ergenekon sanıklarını aday göstermesi ise “yeni”ye dair bir ümit vermedi.
3- MHP NASIL BARAJI GEÇTİ: Referandumdan sonra herkes MHP’nin oy kaybına uğradığını söylüyordu. Kaset skandalları, barajdan düşüreceğine belki de ilk kez bir siyasi partiye yaradı: Bu seçimin “mağduru” MHP oldu. Bir diğer etken ise Güneydoğu’yla ilgili “bölünme” kaygıları.
EN ÇOK BUNLARI KONUŞACAĞIZ
– AK Parti’nin yeni anayasa hamlelerini,
– Meclis’teki renkli, yeni yüzlerini ve elbette yeni kabineyi,
– Kılıçdaroğlu’nun istifa edip etmemesi gerektiğini ve CHP’deki çalkantıları,
– Başta Güneydoğu, bağımsızların yükselişiyle Kürt sorununu,
– Medyanın ne şekilde tasfiye olmaya devam edeceğini,
– Suriye’deki sorunların bizi nasıl etkileyeceğini…